Tuesday, February 28, 2012

Bir Tiki Kızın Güncesi


Önsöz: Bu günlükteki cümleler esasında devrik, ve sesli harfler kullanılmamaktadır. Editörümüz, günlüğü yazan kızın 12 yaşındaki kardeşidir.

15 Aralık 2011
Sevgili günlük, sana Çiskek desem olur mu? İçimden geldi :)

25 Aralık 2011
Bugün çok garip bir şey oldu. Geçenlerde bir gece klübündeki  *resmimi –gece klübünün ismini söyleyecek kadar görgüsüz değilim- eski sevgilim Toyberk beğenmiş. Beğenmekle kalmamış, yorum da yapmış, “**cnm üzerndeki benm doğum gnü hediym değilmi ::::)))))”.  Skandal! Üstüne üstlük iki ortak ***arkımız da bu yorumu beğenmiş. Beni rahat bırakmaz mısın Toyberk? Teşekkürleeeer.

26 Aralık 2011
Çiskek’im, bir an önce rejime başlamam gerek. Yoksa en yakın zamanda obez olmaya başlayacağım. Bildiğin gibi boyum 1.69, şimdi kilom ise 48. Kilo vermem gerek. Off yaz da yaklaşıyor. Göbeğim katlanmak üzereeeeeeee :(

31 Aralık 2011
Bugün yılbaşı. Keşke kar yağsa, ne kadar mutlu olurdum bugün. Ama 2012’ye giriyoruz.
Saturday, February 25, 2012

Kolonya İle Röportaj..


Kolonya. Onu herkes tanır ve sağlık sektörünün değişmez yapıtaşlarından biridir. Ayrıca bizleri ferahlatır. Bayramda elimizden düşmek bilmez, misafirlere uzatırız. Doğduğumuzdan beri bizi yalnız bırakmayan kolonyayı, sizin de biraz tanımanız amacıyla ufak bir röportaj yaptım. Umarım sizin daha iyi tanımanızı sağlamış olurum...

-Öncelikle şu soruyu sormak istiyorum: kolonya nasıl ortaya çıktı? Ne alaka?
+Anlatayım Mertçiğim. Bundan aşağı yukarı 300 yıl evveldi. Büyük büyük atalarım bir içkiye dahil olmayı beklerken, içine kapanık hafif tıknaz bir Alman seyyar satıcı farklı bir bileşim elde etmek amacıyla su, etanol ve aromatik yağları kullanarak böyle bir karışım elde etmiş. En çok Etanol'ü seviyorum.

-Etanol kimin fikriydi?
+(gülüyor) hiçbir fikrim yok.
Thursday, February 23, 2012

Rus Edebiyatı Denemesi


Igor Vasilyevic ansızın bir mesaj ile uyandı. Mesaja bakmadan evvel, yastığının yanında yer alan perdeyi araladı. Petersburg'un kasvetli havası hala dışarıda etkin halde idi. Fazla uyumuş olamazdı. Ve evde 1 gün evvel arkadaşlarıyla yaptığı sucuk partisi sebebiyle, ev sucuk kokuyordu. Kangal sucuk. Derin bir iç çekip, telefonundaki mesajı okumak için telefonu eli ile kavradı. Mesaj 2 aylık sevgilisi Marfa Petrovna'dandı. Mesajda, "ya uf sacmlama bn sna dger vriyorm." yazılıydı. Sevgilisi ile tartışmasını anımsadıktan sonra, 'tavır yaptığımı anlasın' düşüncesi ile mesaja cevap vermedi. Kafasını tekrardan yastığa koyup odayı izlemeye koyuldu. Bu esnada odayı anlatmak lazım: küçük bir odada salonun ortasında Türk işi halının üzerinde büyükçe bir semaver, semavere biraz uzaklıkta bir yatak, yatağın yanında bir sandalye ve masa, duvarda ise eski bir ikon bulunmaktaydı. Igor her zaman soylediği, "tek lüksüm çayım.." gibi, tek değer verdiği şey semaveriydi.
Üzerindeki battaniyeyi vücudundan atar atmaz, kapı önünde duran redingotunu giydi ve 2 verst uzaklıktaki Neva nehrine doğru yola koyuldu. Evden ne denli bu kadar acele cıktığını bilmiyordu.

Deneme


*Bence arabası olmayan insanların kesinlikle pardesü giymesi yasaklansın. Buradaki vurguma dikkat ediniz, ‘kesinlikle!’.  “Sanane bro, pardesü benim pardesüm!” diyenleri duyar gibiyim. Ama kardeşim hem o pardesüyü giyip, hem de o akbili ‘dı-rıt!’ diye basıp iç cebine koyacaksın. Var mı öyle yağma? Pardesü giyeceksen, o akbili de basmayacaksın. Akbili basacaksan, o pardesüyü giymeyeceksin. Onun yerine yağmurluk giy. Daha pratik.

*Hayatımdaki tek başarım 12 yaşımdayken teyzemin bana, “sen neden kuzenin Serhat’a abi demiyorsun?” sorusuna, “Serhat benden 2 yaş büyük, kardeşi benden 3 yaş küçük. Küçük oğlun bana abi demiyor da, ben büyük oğluna mı abi diyeceğim lan!” cevabımdır. Hala hatırımda. Nasıl göt ettim seni. Ahahah!

*Sırf seksi olmak adına cebimde not defteri taşıyorum.

*Buradan anneme sesleniyorum: her banyoda uzun süre kalan kişi, otuzbir çekmiyordur.

Blogspot Üzerine


 Öncelikle merhabalar. artık blog’umu, “ahahahahahah çok komik yaa!” değil de, sadece yazı üzerine kurmayı düşündüm, ve uyguladım. ha bi de bunun müzik paylaşımları var, o konuya hiç değinmeyeceğim bile. ya da değineyim içimde kalmasın, o paylaşılan şarkıları da kimsenin dinlediği yoktu. boşuna Tumblr adresinin database’ini işgal ediyorduk. ya da kendimin fotoğraflarımı koyup, “off bakın ne kadar da yakışıklıyım ehe eheheeh!” temalı paylaşımlar da yapmak pek yersiz gibi. neyse neyse neyse..
aslına bakarsanız önceden paylaştığım şeyler komik de değildi. hani derler ya, “neyin kafasını yaşıyosun hacı dayı?” diye. evet. neyin kafalarını yaşadığımı bilmiyorum.
bu blogumda sadece yazı içeren paylaşımlar yapacağımı söylemiştim. peki içerikleri neler olacak? hiç bilmiyorum. belki komik sandığım birkaç şey, belki de ciddi şeyler.
şimdilik kafanızı şişirmek yersiz gibi.

Not: bu blog, yetişkin blogudur!
 
© Copyright 2014 Mert'in bir şeyleri All Rights Reserved.