Baharın gelmesiyle, şehiriçi yolculuklarda otobüs ile seyahat etmek artık
bir hayli beyin çalıştırılarak, analitik bir düşünceyi gerektiren eylem
haline gelecek.
Otobüse binerken, güneşin yukarıdan kafaya kafaya yardırması tehlikesine karşı, temkinli olmak gerekir.
Yapılması gereken matematiksel adımları sıralayacak olursak eğer:
1-Dışarıdan gelen güneşin kaç derece açıyla otobüs camına girdiğinin hesaplanması,
2-Otobüsün güzergahı itibariyle; güneş ışınları hangi zamanda nerede olacağının tahmin edilmesi,
3-Otobüse
binmeden önce sıcaklık-zaman kavramına uygun olarak, herhangi bir
donanıma sahip olmak(pet şişe, kolonyalı mendil gibi..)
4-Son olarak
ise, seyahat esnasında çevrede bulunan insanların kötü kokma ihtimali
üzerine, otobüsün çeşitli
yerleri için -kör nokta da denilebilir- daha
az insan bulunma permütasyonlarının hesaplanması,
olarak sıralanabilir.
Konu ile ilgili ufak bir fıkra: laz hep diyomuş ki çevresine ben bak hastayım ben hastayım ben hastayım
diyomuş kimse dinlemiyomuş kendisini. ben hastayım ben ölücem bana bakın
filan. sonra demiş ben ölürsem mezar tasıma böyle yazın demiş. mezar
taşına yazmışlar demiş ben hastayım dedim dedim bana inanmadınız bak ne
oldu şimdi?
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 yorum:
Post a Comment