Saturday, March 22, 2014

Gelmiş Geçmiş En Kötü Şakalar

Hepimiz karşı tarafı güldürmeyi severiz, ama bunu yaparken gerçekten de güldürebiliyor muyuz? Herkesin mizah anlayışı aynı olmayabilir, bu çok doğal bir şey. Fakat şimdi size söyleyeceğim şakalar tartışmasız komik değil. Lütfen bu gelmiş geçmiş en berbat şakaları yapmaktan kaçınalım:


1- Kın Kın Kın!

 2- Jackie Chan

 3- Ayşe? Erman? Florahmet?

 4- Pearl Cem:

 5- Özellikle Megadeth'ciler sakınsın:

Friday, March 21, 2014

Bilgisayar Oynamak İsteyen Misafir Çocuğu Engelleme Yöntemleri

Eve misafir gelen o küçük velet.. Ne zaman gelseler, bilgisayarın başına üşüşürler, "abi ben de oynayım mı?" ya da, "bu tuşa basınca noluyo?" gibi sorularla sizi boğarlar. Bilgisayarınıza dokundursanız misafirperver olursunuz, dokundurmasanız karşı tarafın annesinden, "bilgisayarı da ne kıymetliymiş.." gibi cümlelere maruz kalırsınız. Artık her şeye son! aşağıdaki yöntemleri uygulayın:

1- Teknoloji gelişse de, küçük çocukların gözdesi olan kraloyun sitesi hala internette faal. Bilgisayarınızda bu siteyi, çeşitli uygulamalarla girişi engelleyin.

2- Klavyeniz ya da mouse'sunuz pilliyse, mutlaka kenarda ömrü bitmiş pili saklayın. O sakladığınız piller ile, bitmemiş olan pilleri değiştirin, ve kenarda oturarak rahat bir nefes alın.

3- Misafirin geldiğini görünce, bilgisayar karşısına kağıt ve kalem çıkarıp koyun, ve ders çalıştığınızı söyleyin. Hiçbir anne, ders çalışan bir insanı engellemek istemez. Ana yüreği.

4- Eğer kullanılan bilgisayar laptop ise, bizim eskiden uyguladığımız, "adaptör ısındı.." numarasını burada da uygulayabiliriz. Çocukların genlerinde adaptörlere karşı bir hassasiyet vardır. Bunu kullanın.

5- Beraber bilgisayarda çizgi film izleyin.
Wednesday, March 19, 2014

Siyasetten Nasıl Kaçılır? 5 Temel Tüyo!

Malum.. Çok yoğun bir seçim sürecinden geçiyoruz. Televizyonlarda, gazetelerde, sokaklarda her yerde politika konuşuluyor. Peki politika hakkında konuşmaktan sıkılmış, politikasız bir yaşam mı yaşamak istiyorsunuz? İşte size 5 temel tüyo:

1- Politikanın konuşulduğu ortamda, "evet, tamamen katılıyorum.", "evet ben de böyle düşünüyorum." gibi katılmalı cümleler kurup, konuşulan politika muhabbetinin ağzına edilmelidir.



2- Bitirilmek istenen politika muhabbetine katılıp, fransızca kökenli kelimeleri dahil ederek cümleler kurunuz. Dolayısıyla karşı taraf sizi anlamaya çalışacak, ve konuşma heyecanı sönecek.



3- Komik ya da laf sokmalı tweet okuyun. Twitter her sohbeti keser. Tüm gözler, telefon ekranına çevrilir
                           


4- Futbol. Kadını olsun erkeği olsun fark etmez. Futboldan konuşun, bitirin şu işi.



5- "Faşistsiniz!" deyip, ortamı terk edin. Böylece rahat nefes alacaksınız.

İnanılmaz Bir Palto!

Neeee? Adnan Bey'in o güzel paltosunun cebi söküldü mı? ama nasıl olur? o güzel mi güzel, herkesin gözdesi palto nasıl sökülür? şaka yapmayın! Hatırlarım şöyle bir söylenti vardı, Adnan Bey kahve içmeye, Necati Beye gelmişti, niye geldiğini anlamasam da kabul etti Necati Bey. "Efendim, paltonuzu alayım isterseniz.." diye seslenirken o müthiş paltoyu gördü Necati Bey. Ceylan derisinden olmalıydı, gözlerini alamadan birkaç saniye boyunca paltoyu inceledi. İç cebini, dış cebini, göğüs izasındaki cebi her yeri, her yerini.. O iyi mi iyi, vakur mu vakur Adnan Bey o garip adama dik dik bakmıştı tabii.. O de durumun farkına varıp, yaptığı bu tuhaf davranıştan ötürü hemen o enfes paltoyu askılığa astı. Aslında asmak istememişti, palto adeta eline yapışmıştı, bırakamıyordu, o paltoya dokunulduğunda güzel bir kızın eline dokunmak gibi bir şeydi. Aman allah'ım! sanırım aşık olmuştu Necati Bey! Adnan Bey içeri geçmek istediğini, vücut işaretleriyle anlatmasından dolayı içeri geçtik, ama Necati Bey'in aklı hala o paltodaydı. Kahvesini yudumlayarak, Adnan Bey havadan sudan bahsetmeye başladı, tabii ki hiçbirini dinlemedi Necati bey. "orada mısınız?" diye yüzüne baktı, Necati Bey ise,
"evet, biraz moralim bozuk da.."
"hayırdır aşık mı oldunuz yoksa?" diye karşılık verdi Adnan Bey.
"evet."
"hayırdır kim bakalım bu şanslı kız?"
"söyleyemem.."
"neden?"
"beni yanlış anlarsınız.."
"niye yanlış anlayayım ayol" dedi.
Bu esnada Necati Bey'in, Adnan bey hakkında bazı şüpheleri vardı, ama konumuz bu değil.
"işte.. yanlış anlarsınız.." diye cevap verdi Necati Bey, dirseklerini dizime dayayıp, yere bakarak.
"O zaman tarif et bana aşık olduğunuz kişiyi, ben de tahmin edeyim."
"Ceylan gibi.."
"Mmm evet?"
"Dar kesim.."
"Dar kesim mi? aaah, zayıf o zaman o şanslı kişi."
"Zayıf, ama ama hareket etmeye engel olacak şekilde değil, elastik bir yapısı var."
Adnan Bey gözlüğünü çıkarıp, elini ağzına getirerek tahmin etmeye çalıştı, ama tabii ki bu hiçbir sonuç vermedi. "anlaşılan, bir şey söylemeyeceksiniz bana, peki son bir soru: kaç yaşlarında?"
"bilmem.. bir yıl olabilir.."
Kibar mı kibar o Adnan bey ayağa kalkıp, odayı hızla terk edip, yola koyulmak istedi. Necati Bey de, "durun beni yanlış anladınız! ben pedofili değilim!" dedi. Adnan bey cevap vermedi, ve o muhteşem paltosunu giymeye koyuldu. Artık o esnada, Necati Bey'in gözü dönmüştü, duygusal olarak nasıl bir durumu göz yaşları göstermeye başlamıştı. O güzel paltosuna dokunarak, "durun lütfen gitmeyin!" diyerek yalvardı Necati Bey.
"Neden gitmeyeyim, benim hasta insanlarla işim olmaz." diye cevap verdi o kibar adam.
"Tanrı aşkına gitmeyin, oturun bir kahve daha için, içine likör de koyarız.." diye ayartmaya başladı Necati Bey, paltosunu okşayarak.
Adnan bey bu okşama sonucunda ikna oldu ve bir bardak kahve daha içmek için paltosunu çıkarmak istedi. Hayır! Necati Bey paltosunun çıkarılmasına engel oldu! "isterseniz paltonuzu çıkarmayınız, içerisi çok soğuk üşürsünüz.." dedi. Ve karşılıklı oturarak, 15 dakika öncesini unutarak, sohbet etmeye başladılar. Necati Bey'in gözü o müthiş paltodaydı tabii.. Derken aradan birkaç saat geçmiş, kahvenin likörünü ve sayısını fazla kaçırmış olaraklardı ki, sarhoş oldular. Uyuyakaldılar.

Peki Necati Bey ile palto ilişkisine ne oldu? nasıl o palto bugün yırtıldı? O palto Necati Beyin olsaydı, sökülür müydü? bilmiyoruz.

Tuesday, March 18, 2014

Aragorn ve Miting Alanı!


Binlerce cesetlere göz gezdirip istemsizce bağırdı Aragorn, "Kim lan bu yüzüğün efendisi?. Bir anda karşısına korkunç Sauron çıkıverdi. Geniş omuzlu, gözleri alevli, dişleri adeta testere görünümlü bu yaratıktan korkmuyordu Aragorn. Ama istemeden bir adım geriledi, ne diyeceğini bilemedi. Sauron, "hölöööööö!" diye bir şeyler söylemeye çalıştı, ama tabii ki Aragorn bu Mordorca'dan bir şey anlayamadı. Aragorn insan ırkını temsil etmesi nedeniyle, biraz ağırdan alıp, insanlara yakışır şekilde barışı sağlamak istiyordu. "yüzük sizde kalabilir, ama ortadünya barışı istiyoruz!" diye sesi gür bir şekilde bağırdı. Bağırdı, çünkü karşısındaki bu iğrenç yaratıkla anca böyle anlaşabilirdi, fısıldayacak değildi ya? ama bu konuyu geçiyoruz, çünkü ortada, tüm ırkları ilgilendirecek bir olay var. Kılıcını elinden bıraktı, bunun anlamı 'barış istiyorum!" idi. Sauron'un o iğrenç kahkahası Rivendell'e kadar uzandı, ama Elf'ler arp çalmaya devam etti tabii ki. Aragorn bu pis gülüşün üzerine, "neden gülüyorsun? Barış istiyorum artık, bu kadar canlının ölmesine artık dur diyorum!" dedi. Sauron bir adım yaklaştı, ve "hölööğ" diye bağırdı. Aragorn yine anlamadığı için gerilmişti, "ne diyosun be!" diye serzenişte bulundu. Karşısındaki bu acımasız canlıdan, "Ağ Parti." sesi çıktı. Aragorn bu durumu anlamıştı, Sauron ortadünyaya derin bir "hüloooğ!" çekmişti. Aragorn bir şey yapamayacağını anladı, ve Riverdell'e doğru, Arwen'i görmek için yola koyuldu.
Monday, March 17, 2014

Ufak Bir Piyes No.2

-Alo!
+Paraları Görelim Paralara Gelelim Bankası buyrun?
-Ay çok komikmiş bankanızın ismi..
+Buyrun ne için aramıştınız, nasıl yardımcı olabilirim?
-İki hafta önce para vermiştim, ama hala geri alamadım.
+Hesap bilgilerinizi verebilir misiniz?
-Ne hesabı?
+Banka hesabınız efendim.
-Ben böyle durumlarda hep hesap-kitap yaparım.
+evet?
-Pilot kalem olmadan yazmam da.
+Efendim..(sözü kesilir)
-Kitap demiştim ama aslında o defterdi, hesap-kitap diye bir terim olduğu için söylemiştim..
+ortada para diye bi şey yok di mi eşşoğlueşşek?
-Escort numarası versene..
+Müşteri temsilcimize bağlıyorum.

Günlük İle Dertleşen Adam


Sevgili günlük. Sen de gördün mü o kızı? "nasıl görücem ulan eşşeoğlueşşek" deme. Anlatayım da öğren o zaman. İpek gibi saçlar, zümrüt gibi gözler, iki hava yastığı ve bir karpuz desem yeter mi? karakteri mi? o daha da güzel! bana, "şeker alır mıydınız?" dedi. buna inanabiliyor musun! "bunda ne var ulan?" deme, çünkü şeker derken o kadar güzel vurgu yaptı ki, hanımhanımcık mesaj vermesine rağmen, "iki top bir tüfek" mesajını da eksik etmedi. İsmini soracaktım ki, fişi uzattıktan sonra arkamdaki kaba adam, "hadisene beaaa" diye bağırdı. Gitmek zorunda olmaktan, o kızdan uzak kalmaktan dolayı moralim bozuldu. Bir kenara oturdum ve bu eşsiz güzelliğe televizyon izler gibi gözlerimi kırpmadan izledim. Kız herhalde anladı ki, dışarıdaki dondurma bölümünde çalışan kız ile görev değişimi yaptı. Ama o zaman öyle bir ruh halindeydim ki, durumu anlayamadım. yanına gittim, "merhaba" dedim. "ne istemiştiniz efendim?" dedi. Buna inanabiliyor musun? efendim dedi! ah.. bende ufak bir kabarma oldu. Bekle bir dakika. Sana diyorum bunu günlük. Hahaha o esnada kıza bekle bir dakika desem çok komik olurdu di mi? Günlük? Orda mısın? gitti..

Rihanna'nın Başına Gelen İnanılmaz Olay!

Rihanna bir sabah ansızın uyandı. Saatine baktı saat 7:02 idi. Nerede olduğunu sağına ve soluna bakınarak, anlamaya çalıştı. Ama anlayamadı. "neredeyim?" dedi. yanındaki ses, "benim yanımdasın çikolata güzelim" dedi. O sese doğru yavaş yavaş döndü, ve yanındaki adamın eski sınıf arkadaşı Berkin olduğunu anladı. Yastığa baktı, tek yastık vardı. Sonra kendi kendine düşündü, "salak mısın Reha(Rihanna kendisine böyle seslenirdi), Berkin ile basbayağı yatmışsın" dedi. kalçası, ve kolları çok ağrıyordu, bir yandan da sevişme izlerini de sırtında hissediyordu, derken ortada inanılması zor bir olay oldu. Yanındaki tuhaf adam, "çipetpet" diye ötmeye başladı. Hayır! olamaz! Önceden platonik aşık olduğu, ve yıllar sonra beraber olduğu Berkin, kuş olmuştu! saatine bir kere daha baktı, saat 7:05 olmuştu. Saati bildiğine göre, Berkin'den gözünü ayırmak için bir bahane olmalıydı, ama mevzu bu değil. Sol tarafına dönerken Berkin'in burnu bir anda gaga şekline büründü, kaşları yay şeklini almıştı, belli ki acı çekiyordu. Reha, üzerindeki gecelikle yataktan kendini attı. İnanılmazdı! Berkin'in kolları kanat şeklini almıştı! Bu sırada Bi daha Justin Bieber ile yatmayacağına dair ilk önce kendine, sonra da tanrıya söz verip günah çıkartıyordu. Sabaha kadar açık olan pencereden Berkin uçup gitti, Reha ise yalnız kaldı. Bu olay üzerine Reha'nın aklına bir fikir gelmişti. Bu yaşadığı olay üzerine bir şarkı yazıp dünyayı yeniden derin şarkı sözleri ve eşsiz melodilerle(şaylay viddaymınz olabilir) sarsma planı kurdu. Sarsacaktı da.

Trololololololololololo Şarkı Sözleri

Şarkı İçin Tıklayınız:

Sözleri ise:

ohohohoo oyoyoo
yoya yo ya yo yayaaaa 
yı yı yı yı yı yı yı yyyı
ohohohohoo..
yı yı yı yı yı yı yı yyyı
ohohohohoooo..ohoho oho ho ho hoooho

lala la la la la lal lala lala lalaa
lalalalalala la la laaaaaaa lallala laa
llaallallallalalalal lolalooooo
lolaaaaaalooloooooooo
lalalola ya yaa
lolaaaaaalooloooooooo
lalala ya yaa
ohho ohho ohhoo ohoo ohoho
ollloollolloohoho
ohho ohho ohhoo ohoo ohoho
ollloollolloohoho

ayıiiiiiii
la la la la la la
ohohoh bapbarabababoıbaboo
ololalaalalalalaa

lala la la la la lal lala lala lala..
lalalalalala la la laaaaaaa lallala llaalalalalalalalaa
ahahaho ahahaho ahahaha ahahahooo ahahahahoho

lolalaolololalalalololalaolololalalalo

aaaa lo lo loo la la loo loo la la
ohohhhooo la lo loo 
la lo la loo oo oo..

lalalalalalalalala ohohohhoo
lalalalalalalalalal ohohohohoooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooo..

Uzunca Bir Öykü.. Lana Del Rey ve Dudakları!

Lana Del Rey, en sevdiği şarkılarından birini her zamanki gibi mıy mıy söylerken, dudakları artık bu meşhur kadına karşı çıkar, "Don't make me sad, don't make me cryeeeeeeh yeter be!", Lana şaşırır bu duruma. Ne dediğini anlamaya çalışır, bir yandan da dudağını 'müüüü' yapacak şekilde aynaya bakar. Dudakları söylediklerinin arkasındadır, "evet yeter be! bu kadar ilgiden, bu kadar baygın bir hayattan artık sıkıldım! ve beni silikonlarla doldurarak yapay bir hayat yaşattın!" Lana gözleri donmuş şekilde durumu anlamaya çalışır, ve istemeden de olsa, "çarıklı!" der. Lana'nın o eşsiz dudakları sinirlenip büzülür, "bana bak çarıklı sensin! nasıl söylersin bu pislikleri o tertemiz insanlara. onların müziğe ihtiyacı var.onlara yardım edeceğine onlarla dalga geçiyor, mıymıy şarkı söylüyorsun. hiçbir işe yaramayan, asalak gibi yaşayan senden nefret ediyorum. eğer anlayacağını bilsem yüzünüze tükürmek isterdim, sen ondan da anlamazsın.." diye öfkesini belli eder. Artık ortam gerilmiştir. Lana gözlerini ovuşturup, kendisine popo tarafından cimcik atar. Evet durum gerçekti! İçine Hababam Sınıfı Ahmet kaçmıştı. Bu durum kendisine şok etkisi yarattı ve yüzünü yıkamaya banyoya gitti. İçindeki istemsiz bir güç Lana'nın saçlarını birer birer kesiyordu. Lana nasıl makası eline aldı, nasıl saçını kesme kararını aldı orası muamma. Aradan yarım saat geçtikten sonra, bir daha aynaya baktı. Bir yandan dudağı sessiz bir şekilde dururken, saçının kısacık, ve yana taranmış olduğunu anladı. Aman tanrım! Lana Del Rey, Ahmet olmuştu! ağladı. Uyku hapını aldı ve uyudu. Ertesi gün bunun bir rüya olmadığını anlayarak, hayatının geri kalanını Hababam Sınıfı Lana olarak sürdürdü.

Hitler'in Güncesi

Heil günlük! Tahmin et bakalım bugün sana ne anlatacağım? evet bildin, yahudileri! bugün bir yahudi dükkanına girdim, gözlerine baktım, o da gözlerime baktı, dudakları titredi, benim de dudaklarım titredi(neden titrediğini ben de bilmiyorum) gülümsedi, ben de gülümsedim(ibne değilim), "buyrun ne istersiniz?" diye sordu. "kan." dedim. "kan bağışlamak istiyorsanız, Beyazhaç'a gidin(Almanya'nın Kızılay'ı gibi düşün)" diye cevap verdi. Güldüm. "bağışlamak değil, kan dökmek istiyorum". Anlamaya çalıştı ve kaşlarını çattı. Bir şey demedi, sanırım anladı kim olduğumu..(bıyıktan olabilir). Sessizlik oldu, ben de sessiz oldum. "noluyo lan, adam ne yaparsa ben de aynısını yapıyorum" diye söyledim. "eeh yeter be! işte kendimi açıklıyorum: ben Adolf Hitler'im!". Yutkundu, ben de yutkundum. Çığlık attı ve kaçtı. Ben de çığlık attım. Çok korkmuştum..

İyi ki varsın günlük..

Ufak Bir Piyes

-(soluk soluğa)Sinyor Leonardo!
+Efendim?
-Rakipleriniz vinç diye bir şeyi icat ettiler.
+Ne için?
- Ben de bilmiyorum efendim, ileride iyi bir espri konusu olacağını söylüyorlar.
+Sen onu bırak da, ne için geldin?
-"Napıyorsunuz efendim?" diye sormaya geldim.
+Kuşları inceleyerek, nasıl uçtuklarını öğrendim.(odayı arşınlayarak)
-Eee?
+Ne eesi? uçacağım!(gözleri parlayarak güler)
-Aman efendim ya beliniz kırılırsa?(şaşırır)
+Ya şimdi konuşurken kalp krizi geçirirsem?
-Geçirmeyin..
+Belki geçiririm, onu bir tek tanrı bilir.
-Orası öyle ama, bize de tahmin etmek düşer.
+Fiorentina maçı?
-Üst.
+Arrivederci.
Friday, March 14, 2014

Rus Edebiyatı ve Biz

Rus edebiyatının önemi çok büyüktür benim için. Bu eşsiz dünyadan bir kitap okuyunca takıntı oluyor, bırakamıyorsunuz elinizden o soğuk dünyada yaşanan sıcak yaşamları. St Petersburg'un o Neva Nehri'nin her kıvrımını öğretir size, nice büyük anılarla, sanki yaşanmış gibi. Dostoyevski'den Tolstoy'a, Gogol'den Turgenyev'e kadar hepsi hepimizin bizim en büyük dostu olmuşlardır, her sayfada yazılanları çizdirmiştir bize o yazarlar, çünkü bize yaşadıklarımızı anlattıkları için. Ama bir yandan da bize ufak bir kötülük etmişlerdir, anlattıkları o müthiş dünyadan sonra, gerçek dünyaya dönmek insanı sersemletiyor. Hayatın gri renginden iğrendiriyor, ve bizi yine o karlı ve sıcak dünyaya itiyor.

Kim Raskolnikov'la tanışmak istemez ki?

Peki Bazarov? O haylaz adamla ufak bir seyahata çıksak?

Oblomov'u unutur muyum? öyle bir arkadaşımız olsa, biraz gülsek biraz ağlasak?

Dimitri Karamazov'u karşımıza alsak, ufak bir şeyler içsek, hayattan sudan konuşsak?

Peçorin ile çapkınlığa çıksak?

Bu hayatımıza rehber olacak insanları tanımadan ölenler, çok şeyi kaçırıyor.

O halde ne duruyoruz? Hadi o dünyaya girelim!


Tweetlere Göre Karakter Gözlemleri

Bu saçlar en az bir kere pembe,en az bir kere kızıl olucak.Kaçarı yok.
eğer erkekseniz bu gibi tweeti yazanlardan kaçmanızı tavsiye ederim. 

Annem az önce çok sinirlenip bana BEYİN SALATASI dedi.

nasıl ıslandım bellı degıl omerle enese tesekkurler ...
duygusal. Bir o kadar da saf. ben Ömer olsam bu tweeti yazana sevişme teklifi ederdim.

Tabbee laann
maskülen. Kız olsa dahi maskülen. 

Babamdan kediye ahlak dersi: "Sürmeli kuyruğunu indir edep yerlerin gözüküyor"

İtalyan sanılmamın abartıldığı günler.

MERVE SENİ SEVİYOM <3

 ya gercekten:)) ayakkabi aldim ama sizden degil minnosum:/

Shoppin' (@ City's Nişantaşı w/ 29 others) 
Friday, January 18, 2013

Yeni Hipster Gruplarına Tavsiyeler..

Son yıllarda gerek moda, gerekse sanat içinde gördüğümüz Hipsterları hepimiz aşağı yukarı tanıyoruz. Yeni nesil Hipster müziği icra edenlere hem grup, hem şarkı, hem de albüm isimleri hakkında tavsiyede bulunmak istiyorum.

1- Grup İsmi: Küçük Evimiz Karambolde
Albüm İsmi: Faysal'a Sorduk
Şarkı İsimleri: Tililililliili, Seni Ben Sevdim Gibi Gibi, Ol, İçki İçmiyoruz ki, Sevin Ama Sevmediğimiz Belli..

2- Grup İsmi: Yüzdük Yüzdük Konuştuk
Albüm İsmi: Çay Time
Şarkı İsimleri: Orhan Gencebay Hadi Bize Bye Bye, Bıyık, Tumblrsam Günahım Ne?, İstanbullanalım, Çay İçtim Gözüm Yandı Ah Amanın Amanın..

3- Grup İsmi: Devrik Cümleler Miydi?
Albüm İsmi: Gözlüğümü Çok Seviyorum
Şarkı İsimleri: Camsil, Ağlamıyorum Çerçeveme Su Kaçtı, Bıyık Altından Gülme, Rafine Bıyık..

4- Grup İsmi: Demlendik Ayakkabılarla
Albüm İsmi: Açık Çay
Şarkı İsimleri: Güzel Çok Ayakkabılarım, Tilililililili(cover), Saçlarla Güzeliz, Mikrofonumuz Anlamsız..

5- Grup İsmi: Sol Taraf Üç Numara, Sağ Taraf Sonsuza
Albüm İsmi: Berber Hamdi Ağabey
Şarkı İsimleri: Çay Çok Güzel İçsene, Kafamın Sol Kısmı Üşüyor, Çay İçiyoruz, Çay İçsene, Çay?
Monday, January 14, 2013

Hakan Altun'un Gözenekleri VS. İsmail Türüt'ün Teri


Ele alacağımız bu iki dişli rakip, yüzde elli yüzde elli şansa sahip. Bu müsabakanın kesin tahmini olamaz. Siz bahisseverlere iki ezeli rakibin artıları ve eksilerini ortaya koyarak, daha etkili tahminler yapmanızı sağlamaya çalışacağım.
Öncelikle İsmail Türüt terinden baslayacak olursak eğer, artıları:

1- Ter bezlerinin vücudun birçok yerinde olması ve İsmail Türüt'ün fiziği itibariyle çok kolay oluşup, çok kolay çoğalabilir.

2- Gömlek ardında kamufle olabilir. 

3- Ne kadar çok horon, o kadar çok ter olması nedeniyle, horonun sansasyonel temposu, İsmail Türüt terinin en buyuk güvencelerinden. 

4- İsmail Türüt'ün kahkahası, karşı rakibi anlık olarak ekarte edebilir ve ter bezleri daha kolay saldırabilir.
Eksileri:

1- Terlerin genel olarak kısa ömürlü olması ne yazık ki İsmail Türüt'ün terini de az da olsa etkiliyor.

2- Emici yapılara karşı savunmasız.

3- Doğa koşullarından çok çabuk etkilenebiliyor.

4- Fiziğe sahip olan bireye bağlı olduğu için, performansın belli bir ivmesi olmayabilip, dezavantaja dönebiliyor.

Hakan Altun'un gözeneklerine gelirsek eğer, artıları:

1- Hakan Altun'un gözenekleri daimidir.

2- İsmail Türüt'ün terini içine çekip, adeta dört duvar ardına alıp, çok kolay kıstırabilir. 

3- Vücudun en üst kısmında-yanaklarda- olması sebebiyle, rakibin ulaşmasını daha zorlaştırabilir. 

4- Hakan Altun'un gözeneklerine sadece gözenek olarak bakmamak gerek, yanak kaslarında bu gözenekler kekin içinde üzümün dağılmasi gibi yayılmaktadır. Dolayısıyla yanak kasları etkili bir silah olabilir.

Eksileri:
1- Gözenek sayısı yanakta fazla olmasına karşın, sadece yanakta olması nedeniyle Ismail Türüt'ün terine karşı sayı olarak yetersiz olabilir.

2- Hakan Altun, Ismail Türüt'e oranla daha yavaş olduğu için gözenekler Ismail Türüt'ün teri kadar atletik değil. 

3- Yüzün üstünde apaçık ortada olması nedeniyle, rakibe karşı savunmasız olabilir.

4- Hakan Altun'un kirli sakalı dolayısıyla bazı gözeneklerin işlevi pek olası görünmüyor.

Karar size kalmış.
Wednesday, October 31, 2012

Durum Güncellemesi: Tatil..

Sosyal medyanın var oluşunun ardından, her yapılan eylem -genel olarak- bir yazı ile belirtilmesi durumunu aldı. Bu eylemlerin en önemlisi kuşkusuz tatil yapmaktır. Bu sözünü ettiğimiz durum yaşanıldığında, sosyal medyaya bir şekilde yansıtıyoruz. ama nasıl yansıtmak gerekir? ne yazarsak kendimizi çok daha iyi ifade edebiliriz? bunun bir kuralı var mıdır? Twitter açısından konuşacak olursak eğer, 140 karaktere nasıl sığdırabiliriz? Gülben Ergen mi, yoksa Hülya Avşar mı? bu soruların cevaplarını hepimiz merak ediyoruz. Aşağıda sıralayacağım maddelerdeki 'X' lokasyonunu kendinize göre değiştirebilirsiniz. Tatile gitmeden evvel, "acaba ne yazsam?" sorusunu kendinize sormamanız için, şu sıralayacağım başlıklardan birini kullanabilirsiniz:

1- X YOLLARI TAŞTAN
Ulaşım aracınız uçak olsa dahi kullanabilmekte fayda var. adettendir. hatta 'AB yolları taştan' diye dizi vardı, Rio De Janerio yolları neden taştan olmasın? illa ki kuş uçmaz kervan geçmez yerler için mi olması gerekir? hayır. yolların asfalt ya da mıcırla çevrilmesinin önemi yok. kullanınız.

2- X YOLCULARI KALMASIN :)
Eğer tek başına gidilmiyorsa, bu uygun bir seçim. Bayram ziyaretleri için biçilmiş kaftan. ayrıca etiket olarak kullanılması daha işlevsel olabilir. örneğin: "Adıyaman yolcuları kalmasın @crazyivanmc @hunercoskuner"

3- X İÇİN GERİ SAYIM BAŞLASIN
Uğruna gün sayımı yaptığımız ve paranın har vurup harman savrulduğu etkinlikler için bu iletiyi kullanmak uygun olur. Örnek vermek gerekirse Yılbaşı, Cadılar Bayramı, Mezuniyet Balosu gibi şeylerde kullanılabilir.

4- X BENİ BEKLER :)
Gidilecek etkinlikte tek dostunuz bavulunuzsa; bu ileti tam size göre. heyecanlıyızdır, ve bir an önce oraya gitmek isteriz. 3.. 2.. 1!

5- X :)
Eğer durum güncellemesi yapacak olan siz, fazla gösteriş meraklısı değil, ama bi yandan da nerede olduğunuzu paylaşmak içinizi yiyorsa, bu iletiyi kullanabilirsiniz. örneğin: paylaşılan Nil Karaibrahimgil videolarının üstüne çıkmış olan durum, "Çanakkale :)" olabilir.

6- HOME HOME SWEET HOME
Tatilden dönüldüğünde bavulun boşalmasını beklemeden ister telefonunuzda, isterse bilgisayarınızda bu iletiyi yazabilirsiniz.

NOT: Ben aslında Gülbenciyim. Ama sevdiğimden değil! Hülya Avşar'ı sevmediğimden...
Monday, October 22, 2012

Her Şeyi Çok İyi Bilen Adam


Yeşil çay ismi nereden geliyor?
Genelde her sabah içilen çayın rengi siyahtır. her gün içilmesinden dolayı, siyah çaya sadece 'çay' adı veriliyor. bunun dışında, o siyah çaydan farklı olan ıhlamur, papatya gibi çayların rengi yeşil olduğu için bu gibi çaylara 'yeşil çay' diyoruz. normalde o da çay ama, 'çay' dersek, siyah çayla karışacağı için 'yeşil çay' adı veriliyor.

İstanbul trafiği nasıl çözülebilir?
İstanbul trafiğinin tek nedenini taşıtlar olarak görüyorum. çünkü, kullanılan taşıtların boyutunun büyüklüğü ve istanbul popülasyonu dolayısıyla taşıtların fazlalığı bunu doğuruyor. sorunun cevabına gelirsek: taşıtlar azalırsa trafik de çözülebilir.
 
Sanat sanat için mi, yoksa toplum için mi vardır?
Bu konuya farklı bir açıdan bakmak lazım: "insan nasıl yemek yer?" bu sorunun cevabını bulursak, konuyu da çözmüş oluruz.


Galatasaray gol sorununu nasıl çözer?
Defans yerine ofans yaparsa, gol atma ihtimali artar. ofans!


Uykusuzluk neden oluşur, bu problem nasıl alt edilebilir?
Uykusuzluk insanın uyuyamamasından kaynaklanan bir rahatsızlıktır. dolayısıyla insanın önce uyuyabilmesi gerekir. problemin çözümü ise: eğer düzenli uyursanız, uyursunuz.


Sosyal medyanın ülke üzerindeki etkisi nedir?
Sosyal medya, bireyin internet üzerindeki sosyalliğinden oluşan bir kavramdır. internetin gelişimiyle, sosyal mecralar medyalaşmaya başladı. bu da tahmin edilen bir şeydi. insan ne kadar internette sosyal olursa, o kadar etkisinin olacağını düşünüyorum.


Yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan?
Yumurtanın tavuktan çıktığı su götürmez bir gerçek. bu gerçeğin doğruluğunu sabahları kahvaltımızda yediğimiz yumurtada anlayabiliriz. hakikaten yumurta şeklinde olan -yusyuvarlak değil- bir cisim olduğunu görürüz. tavuğun yumurtadan çıkması hususunda ise önce tavuğun nasıl dünyaya gelip büyüyebildiğini görmek ve anlamak gerekir. tavuk, insanlar gibi canlı doğan bir hayvan değildir. önce yumurta tavuktan çıkar- yukarıda ispatlamıştık- anne tavuk, yumurta üzerinde kuluçka adını verdiğimiz eylemi gerçekleştirir. kuluçkanın ardından, yumurta çatlar ve 'civciv' adını verdiğimiz tavuğun yavru hali dünyaya gözlerini açar. civciv ise büyüyüp tavuk olur. dolayısıyla tavuk da yumurtadan çıkar. 


Müzik hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sex bomb.


Hık?
Bık.
Saturday, September 1, 2012

Bir Hipster Şarkısı: Ben Sen O Siz Biz Onlar


Önsöz: Marjinal gruplara yazdığım bu şarkının kullanımı için hiçbir telif talep etmiyorum.

binlerce gitarım varsa, şarkı mı yazdım sana?
milyonlarca sözüm varsa, aşık mı olabilirim sana?
gözlerim seni hiçbir zaman arıyor!

olur olmaz sözler söylesen de, seni her gün sevmeyeceğim.
kemanımdan akan ter seninle hep güzel
sözlerim sensiz sözlük gibi çay kıvamı!

NAKARAT:
nereli sen? nereli ben? aslına bakarsam burdayız.
dert yok tasa yok, hadi çay içelim.
bili bili bili bili bili Hasan ustaa!

bel fıtığı için şu numarayı ara, seni her gün görmemek güzel.
gü-zelelelelelele ben sen o siz biz onlar..
közlerim biramın neşesini, Faysal'a sor bakalım!

Cihangir'de tırnak mı yersin? arabanın içinde parfümlelelelellller
haydi sevgilim ayağını ver bana, dolaşalılılılılılım
gözler kalbin aynasıdır derleleleleller


NAKARAT:
nereli sen? nereli ben? aslına bakarsam burdayız.
dert yok tasa yok, çay içelim.
bili bili bili bili bili Hasan ustaa!

bili bili bili bili bili Hasan ustaa!(10 defa söyleniyor)
Friday, August 24, 2012

Kadınlar İçin Tweet Yazma Kılavuzu


Sosyal mecraların en çok kullanılan sitelerinden biri olan Twitter, günümüzde büyük bir önem kazandı. İnsanların ne uğruna durum güncellemesi yaptıklarını bilmemelerine rağmen, her gün kullanılan bir siteden bahsediyoruz. İyi de ne yazıyoruz? Nereden buluyoruz bu kadar yazacak şeyi? Bu soruların cevaplarını veriyorum. Akıllı telefonunuz varsa, bu büyük bir artı. Ama sadece kadınlar icin geçerli olacağının altını çiziyorum bu sayacaklarımın...

1-Kahve: Eğer kadınsanız bu içeceğin sizin için büyük bir önemi vardır. Gerek, "arkadaşlarla kahve keyfi <3" yazılır, gerekse kahvenin yanına dekor olarak ders notlarını koyup, "bu gece bana uyku haram. Calculus waits me :(" denilir. Aslına bakarsanız kahveli tweetin tematik bir yazılma biçimi yok. O yorumu pek tabii kadınlar daha iyi yapar.

2-Kuaför: Kuaförlerin kadınlar için büyük önem teşkil ettiği aşikar. Kuaförden hemen sonra, yüz ifadesi :/ olacak şekilde olması kaydıyla, poz verilir, ve Twitter'a atılır. Kadınlar her zaman yeni saçlarını beğenirler. Ama doğuştan gelen yeni saçlarını ilk seferde beğenmeme refleksleri olduklarından ötürü fotoğraflarda :/ yüz ifadesine bürünürler. Örnek vermek gerekirse:"saçımı kestirdimmmmm", "sarı çiyan oldum :(" ,"artık hergün vişne yiyeceğim."

3-Eğlenebildiğini Resmetme: Bu davranış direkt, eski erkek arkadaşadır. İrdelemeyelim. Örnek vermek gerekirse: "sabah sabah iyi güldük yaa :) @kahvelikiz @kahveliadam @cikilopkiz"

4-Kedi: Mutlaka ama mutlaka dünyada başka hayvan olmadığı için kedileri çok sevdiğimizin gösterilmesi gerek. Yoksa yazacak hiçbir şey bulunamayabilir. Instagramlı kedi temalı fotoğrafı olursa, bu sizin için büyük bir artı.

5-"Bazı insanlar..": Bu cümle gergin olduğunuzda dile getirilebilir. "Bazı insanlar..." Cümlesinin sonundaki noktayı siz doldurunuz. Örnek vermek gerekirse: "bazı insanlar beni ne sanıyor anlamıyorum.."

6-İkinci Tekil Şahıslı Tweet: Eski\yeni sevgiliye ya da 'kankaya' ithafen atılacak tweet bütünü.

7-Starbucks ve Kahve Furyaları: Mutlaka bu gibi yerlerde bir şeyler içildiğinin belirtilmesi gerek. Örneğin:"en sevdiğim renk Starbucks yeşiliii <3", "chai tea candır :)"

8-Lokasyon\Check-in: Her eğlencenin ya da çok gezildiğinin belirtilmesi gerek. Ekmek kuyruğuna hiç girilmemiş imajı çok önemli.

9-Burç Yorumları: Artık pek çok astrolojiyle alakalı hesaplar görmekteyiz. Tweetlerin sadece retweet edilmesi yeterli olacaktır.

10-Şarkı Sözleri: Kırgın olunan birtakım insanlara, kırgınlıklar şarkı sözleriyle de ifade edilebilir. Örneğin: "birgn anlayacksn zaman gececek ansizn sakaklari beyazlaycak sarkimzn deniz kenarnda tenha bir yolda yururken vidividi soyleyeck bişey pismanl(140 karakter sığmadı)
Saturday, August 11, 2012

Bir Zamanlar MSN Messenger Vardı..


Ozan ** Allaha şükür sadece moralimiz bozuk, karakterimiz değil
selam(el sallayan adam)

Merve / Ceren gelince titreeeeettt
selam(el sallayan kedi)

Ozan ** Allaha şükür sadece moralimiz bozuk, karakterimiz değil
sen(parmak işareti smile'ı)inle bir(1 smile'ı) şey(büyük Y harfi)i konuşmam gerekiy(büyük Y harfi)or.


Merve / Ceren gelince titreeeeettt
tamam.(okey smile'ı)

Ozan ** Allaha şükür sadece moralimiz bozuk, karakterimiz değil
ben sen(parmak işareti smile'ı)i çok(ok smile'ı) sev(kalp smile'ı)iy(büyük Y harfi)orum merve.

Merve / Ceren gelince titreeeeettt
şaşırttın ben(kendisini parmakla gösteren tavşan)i o(simit smile'ı)zan

Ozan ** Allaha şükür sadece moralimiz bozuk, karakterimiz değil
sana uzun zaman(saat smile'ı)dan beri bunu söy(büyük Y harfi)lemey(büyük Y harfi)e çalışıy(büyük Y harfi)ordum.

Merve / Ceren gelince titreeeeettt
hıh(trip atma smile'ı)

Ozan ** Allaha şükür sadece moralimiz bozuk, karakterimiz değil
?(büyük mavi soru işareti)

Merve / Ceren gelince titreeeeettt
erkan'ın ben(kendini parmakla gösteren sincap smile'ı)im sev(kalp smile'ı)gilim olduğunu bilmiyor musun?(kırmızı ve yıldızlı soru işareti)

Ozan ** Allaha şükür sadece moralimiz bozuk, karakterimiz değil
evet(YES). biliy(büyük Y harfi)ordum. ama bunu söy(büyük Y harfi)lemeden duramazdım. sen(parmak işareti smile'ı)i hergün rüy(büyük Y harfi)amda gör(göz smile'ı)üy(büyük Y harfi)orum merve.

Merve / Ceren gelince titreeeeettt
sana değer(yıldız smile'ı) veriyorum ama, sev(kalp smile'ı)gili olamayız ozan.

Ozan ** Allaha şükür sadece moralimiz bozuk, karakterimiz değil
seni sev(kalp smile'ı)iy(büyük Y harfi)orum. hep sev(kalp smile'ı)eceğim.

Merve / Ceren gelince titreeeeettt
bye.(el sallayan sevimli çocuk)

Ozan ** Allaha şükür sadece moralimiz bozuk, karakterimiz değil
bye.(bye yazısına oturan tavşan)



Thursday, August 2, 2012

Bireysel Eğlence

Özellikle şu yaz sıcaklarında, annelerin de dediği gibi, "sıcaklık değil de, nem var nem.." durumundan muzdarip olan bizler, hem psikolojik, hem de fizyolojik olarak fazlasıyla bitkin düşeriz. Ders çalışmak ya da, işe gitmek içinse hem zihinsel hem de fiziksel olarak iyi olmaya ihtiyacımız olduğu için, sıcaklığın etki ettiği yorgunluğu ve stresi minimize etmemiz gerek.
Sıcak havalarda günümüzün çoğu zamanını evde harcadığımız için, özellikle sanal ortamlarda daha kolay moral kaynağı bulunabilir.
Yaşanılan yorgunlukları minimize etmek için birkaç tavsiyelerim olacak. aşağıdaki yöntemleri deneyin, işe yarayabilir:

*MSN’de gördüğünüz tüm karşı cinslere “bence artık sen de herkes gibisin…” yazın. karşınızdaki insan önce şamşuracak, ciddiye alacak ve ardından size ciddi ya da gayriciddi cevap verecek. siz de sarf edilen bu tutuma karşı oturduğunuz yerden güleceksiniz.

*Facebook’ta en çok albümü ve albümlerinin çoğunda kendisinin olduğu, hatta gerekirse tüm pozlarında kafasını 45 derece açıyla sağa veya sola yatıran bir kızın herhangi bir fotoğrafına “canım buzağı gibi çıkmışsın ya :))))PPP” yazın. Bu yorumun fotoğraf sahibi tarafından yazılan yorumun sileneceğini tahmin etmek zor değil. Yorum silindikten sonra siz de oturduğunuz yerden güleceksiniz.

*Evde bulunan ebeveynlerden askerliğini yapmış (babanız olabilir, dedeniz olabilir) olanlara, askerlik anılarını anlatmalarını söyleyin. Böylece anlatılan inanılmaz olaylardan 2 dakika sonra derse koşa koşa gideceksiniz.

*Ergenliğe henüz yeni girmiş bir kıza “bıyıklarını kessene ya, ayran içsen ayranın yarısı bıyığında kalır :))))PPP” diyin. Evet bu karşı tarafa travmatik bir etki yaratacak. Fakat şu bilinmelidir ki; bu olaydan sonra o kız kendisine daha çok bakacak, ardından belki de kariyerini bakımlılığı sayesinde yüksek yerlerde yaşayacak. Hem bu olay, o kızın ilerde size müteşekkir olmasını sağlayabilir. Sizin “sdfsdfafsdf xd” diye gülmeniz de cabası.

*Duştan yeni çıktığını söyleyen bir kıza, "şimdi sen kılların sayesinde 10 kilo almışssındır :PPPPPPP))))" diyin.

eğer sado mazoysanız tabi..

au revoir.
Friday, July 27, 2012

İsmail Türüt ve Bilim

İsmail Türüt’ün fizyolojisi ile hem bilim hem de ilim dünyasına faydasının bulunmasıdır.
Buna örnek olarak olası faydalarını maddeleyecek olursak eğer:

1)İsmail türüt’ün terlerinden faydalanmak için olası mekanizma kurulup, elektrik enerjisinin üretilmesi,

2)İsmail türüt’ün yüksek sesli kahkakası ile desibel frekansının saptanabilmesi,

3)İsmail türüt’ün olası selpak raklamları için fizyolojisi itibariyle selpak üreticilerine faydası,

4)”terli iken su içilmez.” tümcesinin kesinlikle yalan olduğunu, ve endokrinoloji’ye önemli bir şekilde yön vermesi,

5)”terlemek insanı zayıflatır.” önermesininin yıllardır şişman olduğu sebebiyle yanlış olduğunu, ve gıda mühendisliğine önemli bir şekilde yön vermesi,

6)Horon’u her kiloya sahip insanların oynayabilmesini kanıtladığını, hem müzikologlara hem de fizyologlara iyi bir ders vermesi ile,

Modern bilim, İsmail Türüt ile daha da gelişecektir. Bu doğru orantı göz ardı edilmesin.
Friday, July 20, 2012

Dünyanın En Ölümcül Kanatlıları

Sizler için dünyanın en tehlikeli ve ölümcül kanatlıları hakkında bilgiler topladım. Umarım bir gün bu vahşi yaratıklarla karşılaşmazsınız.                            



                                              
                                                                 Wild Biter
İsmini testereyi andıran dişlerinden alır. zehirlilik oranı son derece güçlüdür. Bu asabi yaratıklar insanları tek bir nedenle öldürürler: Tahrik.  Tarzları ise sade ve basittir: Doğal savunma mekanizmalarının getirdiği jilet gibi keskin dişler ve deri altına akıttıkları zehirleri…



                                     
                                                                   Mr. Murder
Afrika ve Güney Asya’da oldukça sık görülürler. Isırığı son derece güçlüdür! Isırık sonrasında ise durum daha da kötü… Bu kuşun zehri bir insanı 1 dakika içinde felç eder, ve ölüme davetiye çıkarır. Sinir ve kaslarda yıkım felçten, şiddetli kusmaya kadar her şeye yol açabilir.  Ve sizi ölümcül bir ısırıkla öldüremezlerse de boğarak öldürebilir. Bu canavarlar bünyelerinde birden fazla öldürücü unsur taşıyorlar.




                                     
                                                              Deadly Venoms
Bu kuşların ne kadar tehlikeli bir hayvan olduğunu anlamak için bir yılda bu hayvanın saldırısı ile ölen insanların sayısına bakmak herhalde yeterli bilgi olacaktır  Çünkü bu kuşlar yılda ortalama 5000 kişinin ölümüne neden olmaktadır En büyük özellikleri: sürü içinde dolaşıp, kurbanlarına acımasızca zehirlerini akıtarak ölmelerine neden olmalarıdır.
Bu esnek katiller, avlarının cüssesine göre belirli dozlarda zehir iletirler (iri mağdurları biraz daha fazla oranda zehirlerler ). Afrika civarlarında yaşamalarına rağmen, esrarengiz tüyleri sayesinde dondurucu havalarda bile avlarına sinsice yaklaşıp, öldürebilirler.





                                     
                                                                   Fire Knife
İbikleri tek başına bir kişinin kanını dondurmaya yetebilecekken, bu yaratıklar öldürücü darbeyi ibiklerinin ucundaki maktabı andıran ağızlarıyla gerçekleştirir. Karşısındakini ne kadar büyük bir tehdit olarak gördüğüne bağlı olarak öldürücü darbe dozu da değişebilir. İbiklerinde salgılanan zehir ile ölümcül ağız sayesinde darbenin arkasından gelecek kasılmalar soluma zorluğuna yol açar ve kişi solunum yetmezliğinden ölür.




                                      
                                                           Personal Murderer
Bu yaratıkların ne kadar tehlikeli olduğunu anlamak için bir yılda bu yaratığın saldırısı ile ölen insanların sayısına bakmak herhalde yeterli bilgi olacaktır. Çünkü bu yaratıklar yılda ortalama 2000 kişinin ölümüne neden olmaktadır.  Bulduğu herhangi bir hayvan gibi insan etini de çok severler.
Bu yaratıklar bir insanı olabilecek en vahşi şekilde öldürebilirler.  Doğru an gelene kadar olduğu yerde bekler, doğru an geldiğinde, bir yıldırım hızıyla, bir sırtlan ısırığının 5 katı şiddette size saldırır.  Bir kez yakaladı mı, döndüren manevralarla uzuvlarınızı yerinden çıkarana kadar bırakmaz.  Bunu havadan mezara sürükleyerek götürme takip eder.  Yerde sizi parçalamadan kaçabilirseniz şanslısınız demektir.



 
© Copyright 2014 Mert'in bir şeyleri All Rights Reserved.